Hafiflik, dayanıklılık ve ucuzluğu ile hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen pet şişeleri neredeyse her gün, hepimiz kullanıyoruz. Yolda, işte, okulda, hatta restoranlarda dahi suyu pet şişelerde tüketmeye başladık. Ekolojik sisteme ve sağlığımıza verdiği büyük zararları bilmemize rağmen bu durumu değiştirmek için harekete geçemiyoruz.
Suya veya diğer içeceklerle temas halindeki pet şişeler, bir-iki hafta içerisinde sağlımız açısında çok zararlı olabilecek kimyasal maddelerin, içindeki sıvıya karışmasına sebep olurlar. Özellikle güneş ışığı alması durumunda bu etkileşim çok daha hızlı oluyor. Bisfenol-A(BPA), BHT ve Dioksin gibi maddelerin kanser hastalığı yaptığı bir çok bilimsel çalışma tarafından ortaya konulmuş ve Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından da açıklanmıştır. Kanser dışında da, karaciğerde hasar, obezite, şeker hastalığı, erkeklerde kısırlık, gençlerde ise gelişme sorunlarına yol açabildiği görülmüştür.
Pet şişeler sağılımıza verdiği zararın yanında, ekolojik sisteme de çok büyük zararlar vermektedir. Dünyada her beş dakikada 2 milyon pet şişe üretilmekte ve bir pet şişenin doğada yok olması ise yaklaşık 400 yıl sürmektedir.
Peki kişisel olarak bu durumu engellemek için ne yapabiliriz?
- Kafe ve restoranlarda suyu cam şişede getirmelerini isteyelim.
- Cam damacana servisi yapan su firmaları mevcut. Evde cam damacana kullanalım.
- Meyve suyu, süt, ayran vb gibi içecekleri cam şişelerde veya pet kullanılmayan ambalajlarda almaya çalışalım.
- Evden çıkarken yanımıza bir matara veya cam şişe alma alışkanlığı kazanalım. Günlük tüketeceğimiz suyu yanımızda taşırsak pet şişe kullanma zorunluluğumuz da ortadan kalkacaktır. Kullandığımız mataraların BPA-Free (BPA içermeyen) maddelerden üretilmiş olmasına dikkat edelim.
